Süpernova, enerjisi biten büyük yıldızların büyük bir şiddetle patlaması durumuna verilen addır. Süpernovalar gerçekleştiğinde açığa çıkan parlaklık Güneş’in parlaklığının yüz milyon katına ulaşabilir.
Patlama esnasında çok miktarda enerji yayılır. Genellikle bir kaç hafta süren süpernova patmaları sırasında meydan geldikleri gökada içerisinde muazzam bir aydınlanma yaşanır. Bir süpernova patlaması sırasında Güneş’in ömrü boyunca yaydığı enerjinin tümü gökadaya salınabilir.
Süpernovalar birkaç şekilde patlayabilir. Bu patlamalardan biri nükleer füzyon tepkimeleridir.
Kütlesi belirli bir değerindeki üzerindeki bir yıldızın sıcaklığı artarsa karbon füzyonu başlayabilir ve nihayetinde de yıldız patlayarak yok olabilir.
Bir süpernova patlaması sebebi ise büyük kütleli yıldızların çökmesi de olabilir. Yıldızların iç basıncı kendi kütleçekimini yenemediği durumda yıldız çökmeye başlar. Bu esnada kütleçekimden kaynaklanan potansiyel enerji azalır ve yıldızın dış katları yıldızdan uzaklaşır. Bunun sonucunda da bir süpernova patlaması yaşanabilir. Yıldızın kütle değeri belirli bir değerin üzerindeyse bu süreç nötron yıldızı veya karadelik oluşumuyla da son bulabilir. Süpernovalar oluştuğunda açığa çıkan madde ve enerji miktarı daha fazladır. Nötron yıldızı ya da karadelik oluştuğunda ise daha az madde ve enerji salınır.
Süpernovaların patlamalarının çeşitli türleri vardır. Bu türler Ia, Ib, Ic, IIn, II-L, II-P olarak adlandırılır. En önemli süpernova patlaması türü Ia’dır. Bu patlamaların önemi parlaklıklarıyla ilgilidir. Bu tür süpernova patlamaları sırasında çıkan azami parlaklık hemen her seferinde aynıdır. Bu durumda uzayın bir bölgesinde yaşanan süpernova patlaması ardından Dünya’dan gözlemlenen parlaklık kullanılarak Dünya’ya uzaklığı saptanabilir.
2017’de bilim insanları, süpernova yıldız patlamaları sonucu oluşan iki ‘nötron yıldızının’ 130 milyon yıl önce çarpışmasıyla meydana gelen yerçekimsel dalgaları keşfetti.
Bahsedilen çarpışma, NGC 4993 adı verilen galakside, yaklaşık 1000 milyar kilometre uzaklıktaki Hydra Takımyıldızı’nda gerçekleşti. 130 milyon yıl önce, daha dinozorlar Dünya’da dolanırken yaşanan çarpışma o kadar uzaktaydı ki, yerçekimsel dalgalar ve ışık sadece bize kadar ulaştı.
Albert Einstein’ın ünlü izafiyet teorisinin odağındaki yerçekimsel dalgalar ve ortaya çıkardıkları ışık, dedektörler aracılığıyla ilk kez doğrudan algılanabildi.
Yerçekimsel dalgalar, birbiriyle çarpışan karadelikler ve yıldız çekirdeklerinin çökmesi gibi evrendeki şiddetli olaylar nedeniyle uzayzamanın dokusunda görülen kıpırtılar manasına geliyor.
The LEGO Group, Lucasfilm iş birliğiyle 25’inci yıl kutlamalarını Ocak ayı itibarıyla Nürnberg Uluslararası Oyuncak…
Sinema tarihinin en çok izlenen serilerinden Star Wars hakkında bugüne kadar yapılmış en kapsamlı sergi,…
Norveç’in Tønsberg kentinden 29 Nisan’da yola çıktı, 100’den fazla kanal geçerek 3 bin 500 kilometre…
Borusan Contemporary’nin, Perili Köşk’te gerçekleştirdiği birbirinden keyifli çocuk atölyeleri devam ediyor! 10 Haziran’da gerçekleşecek iki…
BBC Earth Mayıs ayında bambaşka dünyaların kapılarını aralıyor. Ben Fogle dünyanın en uzak noktalarına seyahat…
ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA tarafından kızıl gezegen Mars’a gönderilen inSight uzay aracının…